top of page

Seni senden daha iyi kimse bilemez.

Kendini başkalarında aramanın ne demek olduğunu çok iyi bilirim...

Dramatik girişimi yaptığıma göre devam edebiliriz...


Müzik koyalım fona ki modumu yakalayın🫢>>> HİSSET LİSTESİ

Yanına kahvee mi alırsın... Rakı mı okurken sen karar ver😂


⋆。 ゚ ☁︎。⋆。 ゚ ☾ ゚ 。⋆


Zamanında hayatımda yaşadığım tersliklerden ve uyum sağlayamamama çare olması için bir sürü kişiye gidip bir çok etiket yapıştırılıp yollanmıştım...


Sonra bir çok farklı yol (yoga, rehberli meidtasyon, mindfulness, ayurveda, koçluklar, psikologlar...) denedikten sonra Nevşah ile çok güçlü metodlarla çalıştım (Demartini Metod, The Work, Nefes, Meditasyon, vb...) bu oldukça yoğun çalıştığım bir dönemdi, hem nefes hem güçlü metodlarla bilincimi nötürleme çalışmaları bir yandan egzersiz, sağlıklı beslenme bir yandan düzenli günde 2 kere meditasyon... gibi bir çok uygulama yaptım, kendimi, kendimi bulmaya adadım... Bu sırada da Human Design Sistemi ile karşılaşmış oldum, IHDSCHOOL'dan eğitimi almaya başladım, şimdi "Tasarımını Yaşama Rehberi" sertifikasını aldım, meslek olarak rehberlik yapıyorum ve bunun yanı sıra analistlik yolunda diğer modüllerine devam ediyorum (bir ömür diğer eğitimlerinde de eğitiledebilirim başkalarına da bu yolda rehber, öğretmen olmak kadar bana tatmin verecek bir şey yok) ve Nevşahın eğitiminde geçirdiğim 7 ayın sonunda artık birinin bana bir şey söylemesine duyduğum derin ihtiyaç birden içimden gitmişti... Artık terslik dediğim şeyleri nerelerde yaşadığımı görüp, içinde (en azından isyan etmeden) durmada oldukça iyileşmiştim... Artık "yargılanırım", "sevilmem" diye duygularımı hissetmemezlik yapmıyorum... Ve evet genellikle de insanlar rahatsız oluyorlar ben düşük duyguları deneyimlerken ve genelde hayatımdan gidiyorlar... Ne eforsuz bir eleme şekli değil mi:) Hayatımda olmayacak, benim için olmayan kişilerin gitmesini sadece kendim olarak, hislerime izin vererek, onları yaşayarak sağlamış oluyorum. Çünkü hiç bir şeyi zorlamanın alemi yok... Ben değişmeyeceğim benim mekaniğim bu... Dalgalarla yaşıyorum, hislerimle yaşıyorum bir yüksek bir düşük, iyimle, kötümle buyum ve bu varlığın beraber olabileceği kişi zaten bunlarla kabulde olur ve kalır... Ben neyi zorlayabilirim ki, tek yapmam gereken kendim olmak şu hayatta, herkes gibi... Hepimiz bunu yapmak için buradayız. Karşı tarafı da değiştiremeyiz ve böyle bir çabaya zaten girmemiz çok düşük bir bilinç, beklememeliyiz "bir gün değişir" diye... Neden değişsin? Neden kendinden vaz geçsin?n Vaz geçerse o sevdiğin kişi değil bir kukla olacak ve yine sevmeyeceksin çünkü "gerçek" olmayacak... Bir şeyleri değiştirme sapkınlığını bırakmalıyız... Buna inanmamalıyız artık... Huzur burada:)


⋆。 ゚ ☁︎。⋆。 ゚ ☾ ゚ 。⋆

Fark ettiğim şey kimseye kendimi sevdirmek zorunda olmadığım, kimsenin onayına ihtiyacım olmadığı. (ne kadar basit bir şey fark etmişim değil mi:) ama işte öyle olmiyyy😂). Fark ettim ama hala bu konuda zorluklar yaşamaya devam ediyorum. Hayat okulum burada, en büyük koşullanmalarım hep buradan geliyor (bir gün modum gelir de G merkezini yazarsam buraya bağlantı ekleyeceğim, benim tanımsız çalışıyor bu sebeple en yüksek koşullanmam buradan...). Evet benden uzak insanların dediklerini sallamamak, beni sevip sevmemelerini ya da onaylamamalarını umursamamak kolay olan, fakat yakınımdaki kişilerin, söylediklerini ve düşündüklerini önemsediğim kişilerin sevmeme ve onaylamamaları riskini almak oldukça zorlayıcı olabiliyor.

Ve hayatın öğretme şekli; en saf şekilde... yani "maruz" bırakmak!

Hergün, her gün en büyük korkularımıza maruz bırakıyor ve bizi oralarda zorluyor ki güçlenelim, öğrenelim ve bilgeleşelim (bilgeleşelim çünkü oralar sonra rehber olacağımız, kendimizi satacağımız yerlerimiz... bunu başka bir yazıda anlatırım, nasılım? sizi hep merakta bırakıyorum🤪).

Emin olun bunları yaşarken çok güçsüz hissediyorum, kendimi çok yargılıyorum, tepkisel davranıyorum, hem kendim kötü hissediyorum, hem karşımdakine kötü hissettiriyorum ama artık hep kafamda şu cümleyi döndürüyorum; " koşullandığım yer burası ve bu benim özüm buradan hareket etmek değil, evet şuan zorlanıyorum, sevilmeyeceğim korkusu yüzünden saçma sapan kararlar alıyorum, tepkiler veriyorum ama hata yapa yapa öğreniyorum, bırak yap hatanı sonucunda içinden geçmiş olacaksin, önceden de geçtin bu yolun benzerinden, burada takılıp kalmayacaksın korkma... ve sana hediyelerini topluyor olacaksın." Bu cümle sihirli bir şekilde modumu...tabii ki yükseltmiyor😂... hala berbat halde oluyorum AMA biraz geriye çekilip hareket etmeden önce biraz da olsa durmamı sağlıyor. Bu geri durmam; 5 tepki vereceksem, 4 veya 3 tepki (ara ara da cevap vermemi sağlıyor, tepkiselliğimi de azaltmış oluyor,çünkü o bekleme farkındalık getiriyor deneyimime...) vermemi sağlıyor, e hiç yoktan iyidir çokta zorlamamak lazım😂, bu şekilde de bir duygusal varlık olarak patlamalarımdan sonraki "onu da demeyeydim iyiydi..."yi ya da "offf şimdi gönül alma seansı beşlıyor"u 5'den 4'e veya 3'e düşmesine yarıyor:)...


⋆。 ゚ ☁︎。⋆。 ゚ ☾ ゚ 。⋆


Bazen çok açık olan şeyleri yaşarken göremeyebiliriz, anında kendimizi -an farkındalığına- döndüremeyebiliriz ve bunlar çok normaldir, insanız... kendimizi dövmemeliyiz (bunun ne faydasını gördük ki...), hissetmeye izin vermeliyiz, çocukluğumuzdan beri "KÖTÜ" duyguları hissetmekten kaçmaya yönlendirildik... HAYIR KAÇMAMALIYIZ! Kim demiş kötü diye? Evet daha yorucu olabilir, yüksek bir mod varken neden düşük olanı isteyelim ki... Tabii ki kolay ve keyif verene yönlenme eğilimimiz olacak... Ama onlarda var... Onlardan kaça kaça nereye kadar gideceğiz? İzin vermeliyiz... BOK yanımızın da ortaya çıkmasına izin vermeliyiz.


"Her şeyinizi sevin" ... Bunu yazan kişi dahil kimse her şeyini sevmiyor, öyle bir dünya yok! Olmaz hiç olmadı büyük bir saçmalık! Sevdiğimiz özelliklerimiz kadar sevmediğimiz özelliklerimiz de olacak ve denge bu zaten... Karşımızdakiler içinde aynısı geçerli... Onların da sevdiğimiz özellikleri kadar sevmediğimiz özellikleri de olacak! Bir insanı HER ŞEYİ ile SE-VE-ME-YİZ! Sevdiğimizi iddia ediyorsak çok büyük yalan içindeyiz demektir.

Ben bu "Her şeyinizi sevin"'i "Her halinizi kabul edin" olarak düzeltiyorum... iyimizle kötümüzle, kendimize eksik gelenimizle fazla gelenimizle kabulde olmalıyız... değiştirebileceğimiz ve geliştirebileceğimiz özelliklerimiz var ama bazılarına da bir şey yapamayız, çözümü değiştirmekte değil, kabulde aramalıyız. Bedenimizde "beğenmediğimiz" yerlerimiz olabilir, bu çok normaldir... NEDEN HER YERİNİ BEĞENELİM? Beğeni çok göreceli ve dünyaya kendi beğeni kriterlerimiz ile seçtiğimiz bir beden ile gelmiyoruz... Ama bedeni kabul etmeyi bilebiliriz... Ona iyi bakıp, sağlığı için şükredebiliriz, iyi yanlarını da görebiliriz, ufacık bir yeri beğenimize uymuyor diye tüm iyi yanlarını da çöpe atmamalıyız. AYRICA kimseye de bedenimizi beğenip, beğenmediğimizi KANITLAMAK ZORUNDA DEĞİLİZ! Kendimiz dahil HİÇ KİMSEYE!



Müzik: When You Die | MGMT


Gerçekten bu konular (beğeni, sevme, kanıtlama, vb...) gün geçtikçe etrafımızda artıyor, benim yaşamımda da kafa karışıklığına neden oldu ve üzerine düşündüm (hayat düşünmek zorunda bıraktı diyelim😂😂) ve fark ettim ki düşünce şeklim bu yazdığım gibi ama hareketlerim bazen bunun tam tersi... Bu da olabilir... Ne yapayım şimdi düşündüğümün tersini yaptım diye falezlerden mi atiyim kendimi... Olabilir yani.... oldu da... İyiki de olmuş bu sayede şimdi farkındalıkla bakabiliyorum, üzerinde düşündüm, hislerime odaklandım ve belki benim geçtiğim sürece benzer bir süreçten geçen sana bir faydası olacak bu yazıyı yazdım... 1 kişi bile "aaaa hakkaten lannn.." olsa daha ne, olmasada önemli değil açıkcası çünkü yazmak önce bana iyi geliyor. Tüm öğrenci ve danışanlarıma da öneriyorum her zaman düşünceleri yazmayı ÇÜNKÜ düşünceler çok hızlı olduğu için kalıplara oturtamıyoruz ve bulanıklaşıyoruz, içinde kayboluyoruz, ama yazarken yavaşlatıp ne düşündüğümüzü algılamaya başlıyoruz ve aslında çoğunlukla ne kadar saçma ya da ne kadar zekice olduğunu görebiliyoruz. VE daha da önemlisi iyileşmeye başlıyoruz...



Benim human design beden grafiğimde baş ve ajna merkezim tanımsız (grafikte üstte olan iki üçgenin renksiz görünmesi) şekilde çalışıyor bu da bazen düşünmeye fazla kapılıp, saçma sapan soruları cevaplamaya çalışmama neden oluyor ama böyle saatler, günler geçmiş oluyor... kendimi yakaladığımda ( sağolsun human design rehberliği😂 nerden kendimi çıkmaza sokabileceğimi spesifik olarak bilmemi sağlıyor) hemen kendimi özüme, hizaya çekmek için kendime hatırlatıyorum; "düşünerek yaşamak için, bir şeylere cevap vermek için, bir şeylerin cevabını düşünerek bulmak için burada değilsin peri, so let go...." DÜŞÜNME! Ben hayattaki cevapları YAŞAYARAK bulan, gören, deneyimleyen bir varlığım. Düşünmeyi bırakmak tabii ki başlarda HİÇ KOLAY değildi! Ama meditasyon ve nefes çalışmaları ve human design bilgileri ile bu, gün geçtikçe kolaylaştı, çok duygusal bir düşüşe girdiğimde yine zor oluyor o zamanlarda da hemen yazmaya başlıyorum (evet bugün o anlardan birinin içinden, buraya dökülerek geçiyorum ve başladığım mod ile şimdiki modumun arasında dağlar var, anlatılmaz yaşanır😂) ve iyileşiyorum, çünkü GÖRMEYE BAŞLIYORUM, karşıma gelenlerin benim yansımam olduğunu, onu yaşamamdaki faydaları, bana ne gösterdiğini ancak bu şekilde görebiliyorum. Gördükten sonrada orada artık yaşamaya ve daha derine girmeme gerek kalmıyor, özetle bir deneyimin daha sonuna gelmiş oluyoruz😂, bu deneyime de ayrılan sürenin sonuna geldik... Bir sonrakinde görüşürüz, çok bekletmez zaten:)


⋆。 ゚ ☁︎。⋆。 ゚ ☾ ゚ 。⋆


Şİmdi son olarak şunu da yazıp neden başlık bu şekilde atılmış sorularınıza yanıt olayım; Ben 1-2 gündür yaşadığım düşük modu çocukluğumdan beri ara ara (doğal olarak çünkü duygusal bir varlığım dalgalı yaşıyorum, bazen çok yükseklerde bazen yerin 1000 kat altındayım... Duygusalları bu yazıdan daha detaylı okuyabilirsin) yaşıyorum ve son 1-2 seneye kadar hep düşük modlarımdan, hislerimden kaçma eğilimindeydim, nasıl kaçıyordum? "Of tamam yeterki karşı tarafın benimle ilgili görüşü cortlamasın elime mi yapışır yapayım geçeyim... alt metin: onların yönünden gideyim, yalnız kalmayım ", " Modum düşükken sevilmiyorum bu sebeple hep güler yüzlü olayım... alt metin: sevilmeliyim..."," İstediklerimi söylemiyim şımarık gibi olurum... alt metin: onaylanmam..."... gibi gibi cümlelerle kendimi kandırarak ilerliyormuşum... -muşum diyorum çünkü o zamanlar farkında değildim.

Kendi istediklerimi hiç yapmıyor değildim ama kendimi bile o kadar derin ikna etmiştim ki " ben kendimle barışık, umursamaz, güçlü ve bu sebeple de çok sevilen biriyim.." e ... iyi de bu şekilde beni sevmiş olmuyordular ki... 1-2 yıl önce gerçek anlamda algıladığım şey bu oldu.

Yansımalarımız bize yol gösterir, haberciler... Onları bir kere görmeye başladığımızda kendimizde görmediğimiz karanlık yanlarımıza ışık tutmaya başlarız...

İnsanlarda dikkatimi ilk çeken hep "sırf sevilmek için istemediği şeyleri yapıyorlar..." idi... NEDEN? Çünkü çaktırmadan çok kurnaz bir şekilde ben de onu yapıyordum. Üstelik öyle kamufle bir şekilde yapıyormuşum ki yaptığımı anlamam 30 yılımı aldı😂 Çünkü bunun yanı sıra cidden ağzıma geleni söyleyen, istemediği şeyleri sözde çekinmeden söyleyen, istedikleri dışında sözde pek bir şey yapmayan da biriydim... ikilem şu ki aslında genelde bunun tersini yapıyormuşum😂... "Başkaları için değil kendim için yapıyorum" oh peri ne güzel kandırmışsın kendini:) Bu sebeplede 30 yıl içimdeki çaresiz, huzursuz, hüsran dolu insanı öldürebileyim diye psikolog, kişisel gelişimciler, yaşam koçları, çeşit çeşit terapiler, yoga, nefes, meditasyon, human design.... kapılarındaydım... Amaç; hep birileri bana beni anlatsın diye, bende olan bu mutsuzluğun kaynağını benim yerime bulsunlar ve hallediversinler diye uğraşmak.


Geldiğim nokta; Ben dışında kimse bunu yapamadı😂😂😂... Nasıl yapabilir? Yapabilmesi için 33 yıl 7/24 benim bedenimde benimle yaşaması gerekirdi... Ben tanıyorum kendimi, ben biliyorum her şeyimi... Sadece bildiklerimi görmek için ihityacım olan zamanı ve alanı kendime hiç tanımamışım. Evet bu gittiğim kapılardan içeri girince çok şey öğrendim, harika rehberlerim oldu, her biri iyisi ile kötüsü ile yığınla şey öğretti, bilgiler verdi... Ama onların ışığı altında kendini mercek altına alan ve kendini gözlemleyip,PERİ NE YAPIYOR? PERİ NE? NEYDEN NASIL ETKİLENİYOR? NEYE TEPKİ VERİYOR? NELERİ ÖĞRENİYOR? ZAYIFLIKLARI NE? GÜÇLERİ NE? NEREDE BUNU HİSSEDİYOR? DAHA ÖNCE NERELERDE HİSSETTİ? BURADA NEYİ AŞAMADI? gibi gibi sorularla kendini tanıyan ben oldum.


Bu sebeple evet yardım almamız, rehberlikler almamız, eğitimler, çalışmalar, metodlar öğrenmemiz çok kıymetli ama bunları şunu bilerek yapmalıyız; GÜNÜN SONUNDA KENDİNİ BİLECEK OLAN, KENDİNE İYİ GELECEK OLAN, KENDİNİ YAŞAYACAK OLAN BİZİZ! BİZDEN BAŞKASI BİZE YARDIMCI OLAMAZ!


Bir çok yöntem denemiş biri olarak nacizane önerim;

Ordan oraya etiketler yapıştırsınlar diye gitmek yerine, beni bir kalıba soksunlar yerine daha kendine dönebileceğin, daha yargısız, kalıpsız, özgür bir şekilde kendini gözlemlemene yardımcı olacak araçları öğren. Kendinle başbaşa kal. Eğer bütçe bahanen varsa (bahane diyorum çünkü gerçekten istediğimiz şeye HER ZAMAN paramız var) Meditasyon ve nefes yap... bir ücreti yok, az uyu ve zaman ayır, kendine kavuşmaktan daha önemli NE VAR? GERÇEKTEN NE VAR YANİ?

Meditasyon ve nefesten sonra da önereceğim tek ŞEY HUMAN DESIGN tabii ki... Başka bir şey olsaydı ben onu öğretiyor olurdum zaten😂😂... Kendini yargısız bir şekilde izlemene inanılmaz faydası oluyor... Deneyimini hissede hissede yaşayarak neler neler keşfediyorsun ahh ah:)


Bir de hatırlatmak isterim; Ne yaşıyorsak tamamen BİZİMLE ilgili... Yani her ne yaşıyorsan bu seninle ilgili, Ayşe ile Fatma ile ilgili değil... Züleyha ile ilgili hiç hiç değil... Onlara kızmak yerine onlarda kızdığın durumun aynısını veya benzerini, senin nerelerde yaptığını görmeye çalışman gerçekten dönüştürücü bir etkiye sahip olacak. Burada başlayabilirsin. Yazıldığı kadar kolay değil, kızdığın her özelliğin sende olduğunu görebilmek... Kabul etmesi de kolay değil ama sonrasında o durumu yapmanın sana ve diğerlerine nasıl faydalar sağladığını görmeye başladığında Züleyha'nın da onu yapmasındaki faydaları görebilmeye ve ona kızmamaya başlayacaksın. Hatta kızmak yerine teşekkür ederken de bulabilirsin kendini.. Kim bilir hayat sürprizlerle dolu⋆。 ゚ ☁︎。⋆。 ゚ ☾ ゚ 。⋆


Bugünlük bu kadar... Baya iç döktüm, buraya kadar okuduysan artık çok yakınız demektir😂💎

Mutlu ol, huzurlu ol, tatmin dolu ol, başarılı ol ve hayat bir sürü sürpriz ile seni heycanladırmaya devam etsin💎







**Bu yazıya keşke sevgili GÜNNÜK diye başlasaymışım🥹...


Kolaylaştırma olsun, ben de daha farkındalıkla yaklaşayım kendime dersen;


183 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Ayıp OLMAZ!

  • Gri Pinterest Simge
  • Instagram
  • LinkedIn
bottom of page